Meselemiz:
Kaş’ın güzel sahillerinden birindeyiz. Denizi seyrediyoruz. İlk olarak buz gibi bir içecek istedik. Plastik bir kap ve pipetle sunuldu. Sadece yarım saat kullandığımız bu plastikleri çöpe atıp keyifli bir yüzme seansına geçtik. Ancak, suyun içinde yüzen plastik şişeler ve poşetler ayaklarımıza dolanmaktaydı. Bunlar sadece gözle görebildiğimiz plastiklerdi. Okyanusun yüzeyinde görünen plastik çöpler, toplam plastiğin sadece %1’ini temsil ederken, geriye kalan %99 plastiğin, mikro-plastik olarak derinliklerde bulunduğunu hatırladık. Öğle vakti merkez çok kalabalık. Yaz sezonu en çok turistin geldiği, işletmelerin en çok iş yaptığı dönem. Biliyoruz ki, Akdeniz’deki çöplerin %95’ini plastik atıkları oluşturuyor ve bu atık yaz sezonunda yoğun turizm faaliyetleriyle %40 artıyor. İşte bizim meselemiz bu! Amacımız, tek kullanımlık plastiklere hayır diyen, alternatif ürünlerin varlığından haberdar olan, doğaya saygılı yaşam alanları yaratan işletmelerle çalışmak. Bireysel etkiden kollektif etkiye geçmenin gücüne inanıyoruz. Kullanıcı, işletme ve etki alanı büyük paydaşların bu dönüşümü birlikte sağlayacağına güveniyoruz.